- taravet
- طراوةغضاضةغضةغضوضةنضارةنضرة
Türkçe-Arapça Sözlük. 2009.
Türkçe-Arapça Sözlük. 2009.
taravet — is., esk., Ar. ṭarāvet Tazelik Daima yüzünüzün taravetiyle beraber, gönlünüzün tazeliğini de kaybetmeye başlayacaksınız. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
tarâvet — (A.) [ تواﺮﻃ ] tazelik … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
TARAVET — Tazelik. Körpelik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TARAVET-DÂR — (Terâvettar) f. Tâzece, eskimemiş, tâze … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
körpelik — is., ği Körpe olma durumu, tazelik, taravet O zaman yüzünün çocuklara mahsus körpeliği masuniyetle birleşmişti. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
tazelik — is., ği 1) Taze olma durumu, körpelik, taravet 2) mec. Dinç, diri, canlı olma durumu Eskiden söz açılınca yorgun belleğinden şaşılacak kadar tazelikle geçmişe döner, anılarını eksiksiz anlatmaya dalardı. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
NAZRET — Tazelik, tarâvet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NEDARET — Tazelik, parlaklık, letafet, taravet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
REVNAK — f. Zinet. Parlaklık. Göz alıcılık, güzellik. Safa, taravet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TERAVET — Tazelik. (Bak: Taravet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük